29 Şubat 2012 Çarşamba

MAKE ME BEAUTIFUL

Lise caglarindan beri kompleksimdir. Bazi zamanlar takinti haline geldi, bazi zamanlar isin bokunu cikardim. Yeri geldi banyoda yaklasik 3 saat gecirdim, yeri geldi aynayla opustum ( evet utanmiyorum yaptim ). Benim kucuk, ezik, buzuk ve asagilik egomu tatmin etmek icin her yolu denedim. Kabul ediyorum benim guzellik kompleksim var....


Lise yillarina baslarken kizlarin bana asiri ilgi gostermeleriyle kesfettim bu kompleksimi. Aaaa saclarin cok tatli olmuuuus caniiim, sen kas mi calisioooosaaaan gibi cumlelerle iyice koruklendi. Surekli kendimde kusurlar bulur, onlari duzeltmek icin tum gucumu, enerjimi, parami yatirirdim.

Ilk sivilceler basladi. Ama yok boyle bir sivilcelenme. Reklam yapmak gibi olmasin avondan baslayip clean&clear, neutrogena, nivea, L'oreal, ve finalde gotumu kasip Lancome seviyesine bile ulastim. Yok anam babam yok. Gecmiyorlar. En son artik hak yolunu bul kucuk bey dedim tuttum doktorun yolunu. Cleaosin T, sabunlar, eczanede hazirlanan ozel (essek gibi suratimi yakan) solusyonlar, karacigeri siken kan testiyle verilen ilaclar, ruaccutane seviseyine ulastim. Ancak hala yuzum bir mayin tarlasi, bir pizza edasiyla irin uretmeye devam etti. Sikerim lan boyle isi deyip peelingse kralini yaparim dedim ve aldim annemin ponza tasini batirdim oksijenli suya. Surt Allah surt suratima. O kadar sinirlenmisim ki sivilcelerime ponza tasina bi baktim kan icinde. Yuzumu oymusum resmen. Tabi herkes soru yagmuruna tuttu. Yuzune ne oldu diye. Simdi kapiya carptim desem kimse yemez. Mecburen dost meclisinde ya bi cocukla kapistim yere ittirdi yuzumu asfalta surttum dedim. Resmi makamlara ise merdivenden duserken yuzumu duvara surttum dedim. Boylelikle inandiriciligimi kaybetmeden rezilligimi ort pas etmis oldum. Bu arada sonuc ne oldu diceksiniz. O yaralar kabuk bagladi, ardindan dokuldu. Nasil bir hikmet bilmem ama yara tutan yerdelerde bir daha sivilce cikmadi. Ama belirtmek isterim kesinlikle denemeyin. Okulda mac yaparken yuzumun terleyip o yarayi nasil yaktigini anlatmak bile istemem. Ayrica goruntu hic mi hic hos degil. Allahtan iz kalmadi.

Gelelim ikinci sendroma. BURUN. Gayet duzgun bir burnum olmasina ragmen sinif arkadaslarimdan biri burnunu yaptirinca nasil kiskandim anlatamam. Cocuk resmen kullerinden dogdu. Hapsirsa burnu kaniyordu ama olsun asiri karizma olmustu. Bende bunun hasetligi ile photoshop kullanmayi ogrendim :) Abartmiyorum Lise fotolarimin nerdeyse hepsi photoshopludur. Burdan da kamu oyunu bilgilendiriyim. Neyse bir gun evde anacigimla klasik gunun ozeti dedikodularini yapiyoruz. O benim yatagimda uzaniyor, bende bak anneeeaaa burnum boyle mi olsuuuun, boyle mi yoksaaa boylemiiiii seklinde gerizekali youtube rezili gibi fotolarimi gosteriyordum. Annem bak cocum kafan mi guzel, gayet guzel burnun  Allahtan belani mi istiosun, bak bisey gelir burnunun basina sonra cok ararsin bu halini diye ogutlerken ama anneeaaa yaaaaggghh diye miziklaniyordum. Bu konusmanin arkasindan 5 dk gecmedi ki annemle sakalasirken, annem dizini burnuma gecirdi. ( cidden kadinin sucu yok refleksle kendini korumak icin dizini cekti oda tam burnuma denk geldi). CATANkkkk. Artik burnumla gorum paralel bir sekilde duruyordu. Ben banyoda burnumun kanamasini durdurmaya calisirken babam geldi. Ne oldu bid bid bid oterken suratima bakti bisi olmaz hallederiz dedi.

Tuttu burnumu, hafifce salladi. Ve buyuk olay...
CATIRRRTTTRTRT... Diye bir sesle aklinca burnumu yerine oturtmus. Laaaaaaan oldum acidan resmen. Ayrica burnum Niagaradan hallice kanamaya basladi. Buzlar kondu, tamponlar yapildi ama nafile. Benim renk gun gectikce beyaza yaklasiyor, baban yigitligine bok surdurerek beni hastaneye goturdu. Ben acidan agliyorum artik, ustum basim bir vampirin sehir merkezine saldirmasindan hallice girdik hastaneye. Doktor aldi beni iceri kirildi mi dedi. Bende bilmiyorum dedim. Adam anlariz dedi. Bir babamin salakligi vakasi 2. Tuttu burnumu saga sola sallamaya basladi. LAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAN manyak misin herif?! Diyemden ben artik iptal. Orda icim gecmis mi diyim acidan bayilmisim mi diyim bilemiyorum. Gozumu actigimda sedyedeydim. Burnuma abidik gubidik bisiler takmislar. Ayrica buz gibi olmus her tarafim. Neyse sunu yap bunu yap burunlukla eve dondum. Tabi burnumun ustunde hayvan gibi bisey var ve ben 3 ay sonra OSS ye giricem. Sikerim lan ben bu isi deyip cikarttim. Sonuc olarak burnumu merak ediyorsaniz bence eskisinden daha guzel oldu. Soranlara her yerim orjinal sadece annem burnuma biraz estetik yapti diyorum :)

3. sendroma girmeyi bile dusunmuyorum. Malumunuz kilo. Herkes bu konuda en az 10 fakli kisinin basindan gecen olaylari bildigi icin bunu klise bulup atliyorum:)

Iste boyle boyle geldim 23 yasima. Guzel ve duzenli bir iliski icerisinde olmanin verdigi rahatlamayla oyle bir ozguven oyle bir koyver gitsin modu basladi ki hayatimda anlatamam. Kilom gun gectikce artmaya basladi. Mevcut kaslarin yerini saga donerken arkamdan gelen yaglar takip etmeye basladi. Hatta ipin ucu o kadar kacti ki artik yemek yedikten sonra gegirince, oha hayvan misin dediginde beyim, sevgulum degul musun senden mi cekincem hoo hoo hoo seklinde recep ivedik naralari atarak yasar hale geldim.

Sonuc mu birazdan beyim beni adam etmek icin berbere goturcek. Neredeyse 4 aydir kesilmeyen saclarimi kirptircak heralde :) Ama tum bunlara ragmen hala beni cok sevdigini ilerde kel ve gobekli bir yasli amca oldugumda gobegimi yastik olarak kullanip yanimda uyucagini ve beni cok sevcegini soyluyor. Yedim mi yedim walla :) Cunku bende onu cok seviyorum buyukbas beyim benim. ( Okuz dedigim zaman kiziyorda :)

P.S. oha lan aynaya baktim da bi how i met your motherda barneyden ayrilinca robin ne hale geldiyse suan pek bi farkim yok. Demin sacimin arasindan 0.5 uc buldum... Yada bulmadim siz en iyisi bulmadim bilin :)

25 Şubat 2012 Cumartesi

HERSEYIME... BEYIME...


Guzel bir cumartesi sabahi. Dun gece her ne kadar sabaha erken kalkma karari almis olsakta yine gec ciktik yataktan. Senin sicakligin varken yatakta insan nasil cikabilir ki o cennetten. Odanin sessizligi icinde yankilanan kus sesleriyle, mahmur bir surat ifadesiyle sana sarilmak. Ne buyuk bir mutluluk, ne sicak bir his.

Sana sokulmamdan sonra gozlerini aralayip hafif ama uykulu bir tebessumle bana bakman, ama gozlerimin taa icine. Gunaydin askim deyip sicakliginla sarmalaman. Iste o an paha bicilemez dunya uzerindeki hic birseyle. Sadece her yerimizi saran kosulsuz bir sevgi, bir ask, bir sanat eserine bakarken begenmenin verdigi gozdeki isilti gibi... Mutluluk dolu, ask dolu, sevgi dolu...

Yataktan hic cikmasak yillarca tenimizin sicakligini birbirimizde hissederek yasasak. Acikmasak, ihtiyac duymasak hicbirseye. Sadece seni bilsem, bir tek seni. Sadece seni gorsem, bir tek seni. Hayatin kucuk, salakca ugraslarini bir kenara birakip uyusam gogsunde yillar boyu.

Gune senin kokunla baslayip, askim kahvalti hazir diye seslenmen. O nasil bir guven duygusudur ey Tanrim, nasil bir sevkat hissidir vucudumu kaplayan. Beni en az ben kadar dusunen sen, seni en az sen kadar dusunen ben. Evin icinde dolasan gunes isiklarinin verdigi enerjiye ragmen, sana sempatik bir tembellikle sokulup boynuna sirnasmak, ben boynuna sarilirken yanagima kondurdugun opucukler. O opucuklerin verdigi, dudaklarindan kalbime akan ask. Kalbimden, tum damarlarimdan gecerek vucuduma yayilan ask. Senin askin. Ikimizin aski. Askimiz.

Suan karsimda oturuyorsun. Seni izlemek ne buyuk bir mutluluktur. O suratsiz ifadenin altinda yatan kalbini gorebilmek, yanina gelince seni delice opebilmek, elimi uzattigimda elimi tutacagini bilmek, o babacan tavrinla bana ustune hirka giy usutuceksin diye bagirip arkasindan kahveni bitir sana vitamin efervesan yapicam diye soylenmen. Allahim nasil guzel bir mutluluk bu. Belki cok dillendirmiyorum yada cok soylemiyorum ama bilki seni cok cok cok herseyden cok seviyorum balim, beyim, askim, sevgilim, dostum, arkadasim, ailem, herseyim... Iyi ki varsin hayatimda. Seninle evde gecirdigim bu monoton haftasonu bile evde sen oldugun icin cok guzel. Hic gitme yanimdan hep kal, hep bak gozlerimin icine, hep kiz bana disari cikarken siki giyinmiyorum diye, hep saril usudugumde... Hep... Hep..

HEP SEN OL HAYATIMDA BEYIM CUNKU SEN OLMAYINCA HAYAT MATEMATIK SORULARI GIBI SEN OLMAYINCA COZULMUYOR :D

24 Şubat 2012 Cuma

BUYU YAP-MA !!



Cocuklugumdan beri doga ustu gucleri hep sevmisimdir. Cocukluk yillarimda ilk X-MEN ile basladi bu heycanim. Hep mikro dalga firinlarinin yakinlarinda takildim olusan radyasyondan belki bende mutant olurum diye. Ama olucaksa psisik guclerim olsun oyle her ozelligide kabullenmem :) Sonra SAILORMOON diye bi cizgi film vardi. Izledigim gunlerde hep annemin tasli aynasini alir, atkimi sailormoon saci gibi kafama baglayip evde moooonprisssmaaa powaaaa meyk  up diye kosustururdum. Genellikle anneannemin bahcesinde cikan deve dikenleride ezeli rakibim olurdu :) Elimde oklava her birinin kafasini kopartip, sayisiz tekmeler atardim. Sonra lise donemlerimde hayatima NARUTO girdi. Eger ingilizcem gelistiyse bunun tek nedeni narutodur. Lisede dil besigi olmadiysam daha da olmam heralde. Japonca seslendirmeli, ingilizce altyazili bir cizgi filmi deli gibi izleyip hafta 24 saat okulda fransizca gorerek sanirsam beyin amciklamasinda master degree olmusumdur. Su siralarda yeni bir dizi cikti. SECRET CIRCLE. Resmen her hafta sabirsizlikla bekliyorum. Ancak sonumu pek hayirli gormuyorum :S

Dizi basladigindan beri deli gibi buyu ile ilgili seyleri arastirir oldum. Surekli googleda buyu tahtalari, buyu cemberleri, buyu tipleri tadinda gerzek gerzek resimlere bakarken buluyorum kendimi :D

Aileminde cok temiz bi gecmisi yok bu konuda. Babamin anlattigina gore babanem gencliginde fal bakmasiyla meshurmus koyunde. Cok pis sallar ama hep tuttururmus. Neredeyse tum dua vb seyleri bilir. Hatta cok ilginc ve benim ilkokul 4. sinifta dua ezberlememe yardimci olan bir suru mani, tekerleme ezberletmisti bana kucukken. Son olarakta babaannemin evinin, ustunun her yerinde bilimum muskalar bulabilirsiniz. Oylede ilginc bi kadin.

Gelelim anne tarafima. Anneminde dahil oldugu bir el verme silsilesi vardir anne tarafimda. Hatirlarim bir nenemiz vardi ben ilkokuldayken (ki kendisi anneannemin kayinvalidesiymis). Ben okula gitmeden once hep dizine yatirir, elini alnima koyar dualar okurdu, sonrada -hic abartmiyorum- ciddi ciddi yuzume tu tu tu diye tukururdu. Eger okutmama izin vermezsem okul cikisinda sokakta oynamama izin vermezdi. Onun disinda F. nenemiz vardi. Basimiz agridiginda, icimiz sikildiginda resmen kadinin bize okumasi icin siraya girerdik. Tabi annemin soyledigine gore F. nene olum dosegindeyken anneme el vermis. Demis kizim senin icin cok temiz ailene akrabalarina sevdiklerine sahip cik demis dizine yatirip dua okumus. Annemin dedigine gore resmen kalbim isildadi o an sanki diyor. O zamandan beri annem bizi dizine yatirir dualar okur, tabi bu surecte deli gibi esner. Ne kadar esnerse o kadar nazar degmis demekmis. Okumasi gozunden yaslar akmaya baslayinca biter. Git bi bardak soguk su ic, disari uzaklara bak der. Ancak annemin yaptigi sey KUR'AN daki dualari sira sira okuyor.

Tabi birde soyle bir olay var. Bir gun Izmir disindan gelen bir arkadasim '' izmirde bir falci var herseyi biliyormus ivir zivir'' diip bizi bi falciya goturdu. Iki kiz gitip en fazla 15 dk durup geri donduler. Klasik sikindirik sallamalar yapmis adam. Ama ben 45 dakika odada tuttu.

Odadan ilk iceri girdigimde adam bi titredi, bi sallandi ters ters bana bakti. Bende BISMILLAH diyerekten adamin karsisina oturdum. Adam bu tur seylere inanir misin? dedi. Bende cok degil ama iste eglencesine falan dedim. Adam inansan iyi olur cunku senin cinlerin var dedi. Hssktr dedim. Bide adamin triplerini gorseniz, korku filmlerinde bu kadar gerilmezsiniz. Iste aynalardan beni izliyorlarmis, ailemle sevdiklerimle arami bozmaya calisip beni yalniz birakmaya calisiyorlarmis(ki cidden o ara cok kapisirdim hem ailemle hem yakinlarimla) Sonra iste devam etti, sen istersen onlari kontrol edebilirsin, bol bol duani oku, yaninda hep cevsen tasi dedi ve bir kac tane dua ismi verdi bunlari sik sik oku dedi.

O hafta artik adamdan nasil etkilendiysem, deli gibi ruyalar gordum. Gece yataktan ter icinde uyanip, beyimi zorla kaldirip, bana sarilmasini soyluyordum. Hatta bi gece yine beyimle uyuyoruz, sanki calisma masasinin ustunde bi tane simsiyah bisey oturmus ayaklarini salliyor. Bacagim kadar boyu var. Hssktr diye oyle sicradim ki beyim uyandi. Dua oku bisey olmaz dedi kafasini cevirdi uyumaya devam etti ( burdan kendisine bir kez daha okuz demek istiyorum )

Bende bu olaylardan ziyadesiyle etkilenim acaba buyu yapabilir miyim diye gotum gotum calismalara basladim. Belki ilk turk erkek gay cadi olurum, kendimi ozel hissederim diye. Ama arastirmalarimin ilk gunu daha okudugum ilk yazi der ki '' buyu yapmak, ogrenmek, ogretmek cok buyuk bir gunahtir ve bu kisiler ALLAH'a sirk etmis olur ve cennete asla yerleri olamaz''. FUCK IT. Oysa ki ne umutlarim vardi. Cok buyuk bi cadi olup Hogwartsi kurucaktim :P Sonuc inancli bir insan olarak her ne kadar cok ilgilensemde buyu isleri  ile, hepsi rafa kaldirildi ve bir daha acilmamk uzere muhurlendi :(

22 Şubat 2012 Çarşamba

AL BENI GOTUR UZAKLARA

BEYIM GELSE HADI TOPLA VALIZLERINI DESE GITSEK SARKIDAKI HER BIR YERE 
ARKAMIZA BAKMASAK
SADECE SEN KAHKAHALARIMIZ VE 
SEVISMLERIMIZLE GECSE YILLAR 
KESKE....

Be my runaway love,
Be my runaway love!
Wanna run away, love? (with you)
I want to run, run run away!!

Have you ever been to Paris in March?
Done the Eiffel tower and the arch?
These days you can get there by train, 
Come on, let’s run away!
We can hire some red bicycles 
Ride the path along the canals,
Take a trip on a boat down the Seine, 
Champagne, and I’ll let you pay! 

Be my runaway love, 
Be my runway love,
Wanna runway love? (with you)
With you I want to run away!

Have you ever been to Berlin in June?
They say no-one gets up 'till noon,
And the streets are lined with cafes,
Let’s …the way you dare!
Take me to restaurants to dine,
I’ll wear a dress so divine,
You'll find you can’t tear your eyes away,
Later on you can tear it off anyway!

Be my runaway love,
Be my runaway love!
Wanna run away, love? (with you)
I want to run, run run*away!
Be my runaway love,
Be my runaway love!
Wanna runaway love with you!
I want to run, run*runaway!

Don’t keep me waiting,
Anticipating for promises come in, 
The oil on the painting drying, 
Tears on my face will
Rolling away and my heart
We’ll be aching, again!

Have you ever been to New York in May?
It's the loveliest month so they say!
Uptown and around central park
untill it gets too dark!
And then we can head to a show,
There’s a little hidden bar that I know,
The band playing tango till two
it takes two, and I want to tango with you!
Oh!

Be my runaway love,
Be my runaway love!
Wanna run away, love?
I want to run, run away!
Be my runaway love,
Be my runaway love!
Wanna runaway love with you!
I want to run, runaway!

21 Şubat 2012 Salı

NEFRET DE ISE YARAR

Su aralar hazirlandigim cok onemli bir sinav var. Hayatimin gidisatini belirleyecek bi sinav. Malum bende her genc gibi dershaneye gidiyorum. Ama yine her genc gibi gerekli motivasyonu bulamadigim icin eve dondugumde bir kitap acipta adam gibi ders calismiyorum. Tamam dogru yapmiyorum belki ama kendimi ders caliscagim zamanlar cok sikilmis, butun motivasyonunu kaybetmis, eneee bi call of duty, olmadi bi dota atiyim baslarim sonra derse diyerek gunluk ders calismam gereken tum zamani gereksiz bilimum islerde harciyorum. :S

Inaniyorum bi ara duzelicem hemde cok yakin bi zamanda ama o zaman ne zaman iste daha o konuda biraz sikinti cekmekteyim.

Neyse geliyim esas bolume. Gecen hafta dershanemizde bi sinav oldu. Cok calismayan bi velet olarak gotum ucuklaya ucuklaya girdim. Cunku yillardir sen salaklarin onde gidenisin diye ezdigim bitanecik bir kanksim ve odtu mezunu bir beyim var ve bu ikiliye yillardir burnum havada, gotum cosmosta ben cok akilliyim yok su liseyi bitirdim yok istesem bunlari yapardim vs vs diye artistlik cumleler kuruyordum.

Onun disinda dershaneye ilk basladigim zamanlar kendime " sosyallesme yok otur ders calis " diye cok saglam telkinlerde bulundum. Sonucunda dershanede eziklerin onde gideni, buzuklerin yandan vereni tadinda cool bir imaj cizdim. Milletle cok muhattap olmadigim icin ve donemin basinda dersleri gunu gunune calistigim icin herkeste bir inek lan bu imaji cizdim. Ancak gercek durum sudur ki dershanede the most loser ever olarak tek basima bir masada kahve icip eve donunce tamamen bilgisayar oyunlarina kendimi adiyorum. Isin ozeti dershanede herkes beni zeki zannederken sinav sonuclarinin tam tersini gostermesinden de asiri tirsiyordum. Lan dusunseniz butun karizma gidicek diyorum durum benim icin o dereceydi yani.

Gotum gotum sinava girdim ciktim. Sonuc; dershane ortalamasinin 25 puan ustunu yapmisim. Hell yeaaaah!!

Ama olay bunu nasil ogrendigim. Rehberlige gittim. Dedim hocam boyle boyle, ben bi benim sonuclari ogrensem dedim. Hoca aldigim notu soyledi. 2 saniye sessizlik oldu. Eee dedim nasil bi sonuc bu iyi mi kotu mu anlamiyorum ben dedim. Degerli (!) rehberlikci: yani ne desem senden ii notlarda var kotu notlarda var falan dedi dershane ortalamasinin ustundesin iyi ya deyip kestirip atti. Birinci soku bi yasadim burda. Lan kancik kari illa kaliteli cizgimi bozdurcan, adam gibi konussana diye suratina iki tane cakmak istesemde hafif bi tebessum atip, bizim siniftaki herkesin konustugu meshur ders planini bende istedim. Dedim hocam ben pek calisamiyorum, hani bana bi calisma programi falan yapsak diye. Kadin bakti suratima ufff tamam dedi. Sok 2. LAAAAn sen kimsin bana ufff cekiosun pacoz diye icimden bagirsamda sadece tek kasimi kaldirip ters bi bakis attim. Bunu farkeden mal kari ( bundan sonra boyle hitab edicem kadin bile degil kari ) ya iste kusura bakma yorgunumda biraz falan diip aklinca ozur diledi ama ben bi kere sinir oldum. Neyse onume kendi capinda bisiler yazip al calis haftaya gelirsin dedi. Ben kagidi alip incelerken yarim saatimiz dolmus bak bekleyen arkadaslarinda var ee bende bi kahve iciyim de mi? diyerek kibarca siktiri cekti bana.

RELEASE THE EVIL... KILL THEM ALL...


Biseyler oldu oda da tam hatirlamiyorum. Sanirsam haddimi asip cok cirkeflestim. Kadin odadan cikmazsam guvenligi cagircagini soyledi. Bende cagir kimi cagircaksin dedim. Bu sirada bagirismalari duyan mudur yardimcisi odaya girdi. Olayi anlattim, tamam biraz sakinles sonra tekrar konusalim diyerek bana bi kahve ismarladi. Kahvemi icerken iste o kadin ise yeni basladi pek yol yordam bilmiyor falan diyerek avutsada icimdeki nefret olayi her dusundugumde cok pis tetikliyor beni. Bugun sadece tenefuslerde 100 soru cozdum, ama basim cok pis agriyor. Suan ki tek hedefim dershane birincisi olup yapmami isteyecekleri konusmada o kadina tonlarca laf sokmak. Sanirsam nefretde bazen cok saglam ise yarayabiliyor. :D

17 Şubat 2012 Cuma

ISTANBUL VS 14 SUBAT VS YORUCU BIR HAFTA

Bu sefer ki yazim tek bir konu uzerine degil bu haftaki kucuk ama yorucu ama eglenceli ama sikici olaylarin ozetleri seklinde olucak. Baslamadan once belirtmek isterim ki... DIE MOTHER FUCKER DIE MODE:ON


Oncelikle istanbuldan baslamak isterim ki gecen hafta sonumuz istanbulda gecti. Daha Izmirde hava alanindayken anlasma yaptik. Istanbulda kimse agresiflik, gerginlik cikartmicakti. Deal. Ucakta beyim ilk defa ucaga binecegi icin buyuk bir tevazu gosterim cam kenarini ona verdim. Yoksa kimse kolay kolay cam kenarini elimden alamaz. Ucakta hersey guzeldi. Butun yol boyunca daglarin olusumu, orojenez-epirojenez, horst-graben vb. luzumsuz entellektuel konusmalar yaptik ki bu konusmalar sahsen benim icin eglenceliydi ama kabul ediyorum luzumsuzdu :D

Izmirde gizliligimizi korumak adina hic bir gay bara, hic bir gay aktivitesine katilmamis olan ben, beyim ve kanksim ucaktan iner inmez bavullari otele firlattigimiz gibi direk her istanbullu escinselin bildigi sugar cafeye dogru isinlandik. Isinlandik diyorum cunku hava alanindan taksimdeki otelimize 3 saatte gidip sugar cafeye 15 dakikada ulasmamiz bence cidden ilgincti (acaba abartiyor muyum biraz )

Cafede cok sukur cok fazla insan yoktu. Benim kanks yuksek EQ duzeyiyle hemen garsonla muhabbete basladi. ''Sey, iste biz biraz kezbanizda istanbulda gay aktiviteleri olarak neler yapabiliriz buralari pek bilmiyoruzda" diye. Garson gayet basiretli bir gay olarak bize yardimci olurken, fondan  bir garson daha patladi. Daha tezgahin arkasina gecer gecmez, bunlar kim, sevgilisi var mi? gibi iki soru duyduk ki bu surecte beyimle elele tutusuyorduk. Haliyle benim bey cok gerildi. Ambargoyu patlatti. BIR DAHA O CAFEYE GIDILMICEK!!!! Beyim ne derse o. Ama bu surecte bizim kiz beles iki biletide kapti :)

Cuma gecesi TEKYON diye bir bara gotumum tutusaraktan gittim. Ama sor bi neden tutustu. Hemen acikliyorum;
1- BU barin methini cok duydum ve gercekten gitmek istiyordum
2- Gecen sene Amerikaya ucmadan oncede bu bara benim kanksla girmeye calistik ama kanks bayan diye almadilar bizi
3-Sugar cafedeki cocuk buyuk ihtimalle yine giremezsiniz dedi
4-Kanksi disarda birakmak istemiyordum ama girmeyide cok istiyordum
Velhasil sirf ihtimalimiz yuksek olsun diye saat 11de kapiya dikilde abi al bize hadi be diye yalvarmaya hazirken adam yuzumuze bile bakmadan gecin dedi. Bizde iyimis diyerekten biraz saskinlik ve birazda heycanla ilk defa gay bara girmis bulunduk :D

Baslarda sikinti yok. Hersey guzel gelsin biralar dokulsun kurtlar edasiyla eglenmemize bakiyorduk. Taa ki ortam kalabaliklasana kadar. Millet balik istifi moduna gectikce benim beyin sinir kat sayisi yukselmekteydi. Surekli bir babacan tavir ( ki en cok kavga nedenimiz olsada bu ozelliginin hastasiyim), etraftaki tehlikeleri egale etme cabalarinda, sahin edasiyla bakiniyordu. Arada bir ben durttukce benle dans ediyordu. Benim kanks her ne kadar eglendigini soylesede yuzunde lan bi kamyon dolusu erkek tek kiz benim ya biride donup bana yazmaz mi ya icten ice kuruluyordu. Tabi onuda durttukce benle dans ediyordu. Tabi konumda en sansli olan ben oldugum icin deli gibi dans ettim. Sorumsuzca, icimden geldigi gibi, evde yalnizken banyoya girip muzigi acip nasil dans ediyorsam ayni oyle dans ettim. Yok kolum carpti, yok millet salak dicek, hic birini dusunmedim bile. Elbette bu hurmalarin, gotumu tirmalicagi zamanlarda gelicekti.

Ben bu danslarim sirasinda 4 defa minciklandim. 1 kere kanksla dans ederken adamin biri arkama gecip surtunmeye basladi, bunu farkeden kanks beni oyle bir hisimla adamdan uzaklastirdi ki nevrim dondu resmen. Ama esas bomba beyim bu olaylari ogrenince patladi. Hafiften bir sinir krizi, yanina bol bol bana girip cikan laflar. Cok erotik dans ediyormusum, kuyruk sallamazsam adamlarda gelmezmis. Aslinda ben bu begenilme olayindan haz duyuyormusum. Tamam kismen kabul ediyorum, begenilmek gercekten hosuma giden bi faktor ama bunu hic bir zaman ne kotu niyetle yaptim nede beyimi kiskandirmak icin... Neyse agresif biten gecenin sonunda yataklara girdik. Sevisme yok :(



Ertesi gun LOVE diye bir bara gittik. Evet gonul rahatligiyla itiraf ediyorum garsonlarina dibimiz dusmekle kalmadi cigerci kedisi gibi agzimizdan salyalar aka aka baktik sadece. Ama sordugumuz kadariyla hicbiri gay degilmis. Zaten olsada bisi olmazdi da yine insan merak etmiyor degil. Tabi bu kadar yakisikli garsonun arasinda benim yuksek egom yerlerde solucan seklinde surunurken, hemen beyime "Izmire donunce hemen spora yaziliyoruz" talimatinida vermeyi unutmadim. En guzel ben olucam, en cok bana sorucaksiniz ( erol buyukburc mode: on) Herneyse LOVE bar cok sikiciydi sahsi fikrimizdir. Icimiz kiyildi ve LGBTT partisine gectik.


Kapisina kadar gidip "olum burasi ne lan sikerler olum bizi burda" diyip nerdeyse kapisindan donuyor olsakta, son bir gazla iceri girdik. YOK BOYLE BIR OLAY. Iceride herkes kopuyor ama yok boyle bi eglence. Yaklasik 50 kisi falan vardi ama boylesine samimi boylesine sapikca duygular gudulmeden sadece eglenmek icin olusan bir amac, gorunce resmen icimi bir mutluluk kapladi. Beyimle asiri romantik danslar ettik. Hani derler ya o an evlilik teklifi etse saniyesinde kabul ederdim (aslinda suan da etse kabul ederimde olsun o an yine de bi ayri guzel olurdu) Butun gece sabah 6ya kadar ordaydik. Hic kavga cikmadi aramizda. Sadece gulduk eglendik. Hatta baska insanlarla bile dans ettik ve cok sevimliydi. Bence o gece daha fazla dillendirmeyeyim. Tabiri caizse anlatilmaz yasanir bir geceydi. Sabaha karsi otelimize donduk. Beyimle uzunca bir opusme, sevisme yok :(

Neyse artik izmire donusu ve izmirde olanlari baska bi yazimda yazarim bi baktim da baya uzun bi yazi olmus :) ama icimde kalipta yapmam gereken bi kac sey var onlara gecmek isterim hemen.

Benim kanks gecen gece iki erkegin yanyana oldugu bir resmi ben ve beyimi kast ederek gosterdi. Ama tipleri gorseniz. Anlatamam ya nasil sinirim bozuldu.Yakistira yakistira bizi bu resimdekilere mi benzettin diye bi guzel agzina sictim ki hala bu konuda moralim duzelmis degil. Resimdeki cocugun kollari bi ciliz bi celimsiz, bi cirkin cocuk sinir oldum. Burdan kendisine sesleniyorum. Ey kanks, bizi birine benzeticeksen yandaki resim gibi seylere benzet bari. Yoksa....

Suan eee yoksa dedigini duyar gibiyim. Korkarim mi sandin. Yapamam mi sandin. O zaman sana unlu dusunur Ali Agaoglundan bi kuble cumle sarf etmek isterim.

                                                      "YAPTIM, OLDU"
Sonuc olarak canim kanksim bende seni asagida resmini paylastigim zaat-i muhtereme benzetiyorum ve konuyu buyuk bir cirkeflik ve mahalle karisi edasiyla kapatiyorum :)

9 Şubat 2012 Perşembe

SORUNLU AILENIN SORUNSUZ COCUGU


Klasik bir memur ailesi cocuguyum. Ana baba memur. Ama ilginc bir aileydi bizimkisi. Cocukluguma dair hatirladigim hersey kotu nedense ailemle ilgili. Cocuklugum boyunca annem de babam da calistigi icin anneannem buyuttu beni. Tabi biraz da babaannem. O yuzden ailemi hep gece yatarken gordum. Hep yorgundular. Nedenlerini hatirlamadigim kavgalar oluyordu evimizde. Hatta bi keresinde babam kapiyi tekmeleyerek paramparca etmisti. Hic unutmam o sahneyi.

Biraz aklim ermeye baslayinca hatirladiklarim hep agladigimdir. Erken yatmam icin zorla yaptirilan dayatmalar, sokakta oynamaktan gec kaldigim icin anneannemin sikayeti uzerine yedigim azarlar ve cezalar, odami daginik biraktigim icin oyuncaklarimin alinmasi vs vs...

Sonra ilkokul 3. siniftim cok iyi hatirliyorum. Hayatimda bir ablam oldugunu farkettim. Birden cikti piyasaya ( yani aslinda hep vardi, hatta yan yatagimda yatigiyordu ama nedense ben hic varligini sezinlemedim.) Odevlerimi yapmamam uzerine ailem tarafindan gorevlendirilen zebani olarak adlandirdim uzun bi sure kendisini. Her aksam gelir, odevlerimi tek tek kontrol eder yapmadiysam iki saat agzima sicardi. Sonra bir gun bu abla disari cikarken zorunlu olarak annem yaninda gonderdi beni. Megersem kendisi sigara iciyormus. Bi anlasma yapildi. Ben onun sigara ictigini soylemedim, oda benim odevlerimi yapmamami soylemedi.

Orta okuldayken annemler iyice piyasadan kayboldu. Nerde olduklarini, Veli toplantilarimin hic birine gelmemeleri uzerine sormamla ogrendim. Oysa basarili bi cocuktum. ilk okul 1den 8. sinifa kadar karnemde 4 bile olmadi hic. Ailem bilsin beni takdir etsin isterdim ama olmadi. Aldigim takdir belgeleri karsisinda da hicbir hediye gormedim. Keza dogum gunlerimde bile hediye gormedim.

Bu arada baya kompleksliydim de ortaokulda. Izmirin sayili okullarindan birine gidiyordum. Arkadaslarimin hepsinde bir marka muhabbeti donuyor. Asiri guzel seyler giyiyor, muhabbet aralarinda surekli yeni oyuncaklarin laflari, surekli bi alsancak ve inciralti lafi. Benim daha bu konusulanlarin hic birinden haberim yok. Hadi onu gectim ayakkabimin alti delik, sacimda jole olmasini gectim essek tirasindan hallice, uniformamda biraz koyu tonlarda bir gokkusagi edasinda turlu turlu lekeler.

Sonra anadolu lisesini kazandim ki bilincimin en dinc oldugu zamanlarin baslangicidir. Sanirsam gittigim okulun tum calisanlari mudurden kutuphaneciye kadar ailemin tanimasi uzerine birden benim bi harcligim oldu, tamamen kendime ait. Hemde o zamanlar icin hatri sayilir bir mebla. Hafif hafif serpilmeler, omuzlar genisler, ses kalinlasir, kaslar piyasaya cikar. Birden cirkin ordek yavrusundan resmen kuguya donustugumu farkederim. Ve bunun acisi cok ama cok kotu cikacaktir...

Zaten escinsel oldugumu dogdugumdan beri bilen bir insan olaraktan bunun nimetlerinden sonuna kadar faydalandim inkar edemem. Zaten yas 14 sunnet hediyesinden kalma cogu zaman masa lambasi olarak kullandigim bir bilgisayar, bir anda hayatimin vazgecilmez parcasi olur ve en acilinden internet kesfedilir. Tum bilgiler beyne hatim eder gibi indirilir. Hemen ICQ ve Mirc den faydalanarak, aile sevgisini yabanci yasli amcalarin kollarinda aramaya basladim, tahmin edebileceginiz uzere. Ama nasil bir ragbet, nasil bir talep. Sanirsam daha da olmaz hayatimda. Tabi bu arada 14 yasimda olmama ragmen nette 16 yasindaydim coook uzun bi sure :D Birden herkes beni arzular bir konuma dusunce, bende durumun sefasini surmedim degil. Amcalarin bana aldiklari hediyeler, hayatimda girmemin mumkun olmayacagi yerlerde yemek yemeler, kisin ortasinda termalde havuza atlayip yildizlari seyretmeler vs vs... Tabi bu arada bi ailem varmis. Gozu kor olmus biri olarak hic gormedim lise hayatim boyunca onlari.

Ve sonra universite. Tamam amcalarla takildik. Butun gardrop bastan asagi 5 yil yetcek kadar donatildi. Ama bisey eksikti. Boyle bulutun ne oldugunu bilipte, kucuk bi cocuk bulut nedir dediginde suratine bos bos bakmak gibi, bilipte adlandiramadigim bi bosluk vardi. Sonradan dank etti. Benim gercekten sevgilim yoktu. Seks icin takildigim amcalar iyi guzel her seyimi karsiliyorlar ama peki ya sevgi, peki ya ask?! Dedim bu hayatin sonu kotu. Adinin yuzume vurulmadigi bi sekilde orospulugun dik alasini yapiyorum. Bu ben degilim yada buysam bile boyle olmamaliyim diyerek ilk sevgili yapilir. Ama bu ilk sevgili cokta guzel aldatir.

Suan bu paragrafa giriste uzun uzun ask acisi yazilari yazmaliyim. Ama oyle bisey olmadi. Aglamayi birak uzulmedim bile. Sonra bir sevgili daha. Araya yaz aylari girer gorusulmemeye dayanarak ayrilinir. Sonra bir sevgili daha ama yasi buyuk yanimda tasiyamiyorum. Buda olmadi. Ve bir sevgili gelir. Hem yakisikli hemde akli basinda hemde benden 2 yas buyuk. 1.5 yil takilinir. Ama kompleksli bir salak oldugu anlasilir, tez vakit ayrilinir.

Universitenin son senesi 2, 3 tane daha birer ikiser haftalik bi kac deneme daha yapilir. Baktik olmuyor. Hemen Bursaya lise kankasi yanina kacarim. Bir hafta inziva gibi biseydir bu benim icin. Sadece dua ettim. Allahim hayatima biri girsin. Sadece beni sevsin ve cok sevsin, baskada bisey istemiyorum diye. Izmire dondugumde beyimle salak bi sekilde tanisirim ve 1.5 yildir da beraberiz. Bildigin ev hanimi modunda bir yasam, bir yandan ogrencilik devam eder yuksek lisansla :) Gul gibi gecinip gideriz.

Su siralar kendimle ilgili dusuncek cok fazla vaktim oldugu icin dusunuyorumda aslinda tum yasadigim hatalarin, yasadigim salakca komplekslerin nedeni ailem degil. BENIM. Eskiden boku onlara atmak belkide kolayima geliyordu. Simdi simdi dusundukce farkediyorum. Annem beni hep cok severdi. Bana nazar degmesin diye dizine yatirir dualar okurdu. Babam geceleri yatagina gecmeden once odamiza girer, ustumuz acilmis mi diye kontrol eder sonra alnimizdan operdi. Annem her sofraya oturudugumuzda sen kahkahalariyla sohbet ederdi benimle. Zamaninda aile durumumuz cok iyi olmadigi icin ikiside ek islerde calisip ondan hep gec gelirlerdi. Ama bir gun olsun bizim evimizde ''anne ben cok acim'' dedigim de yavrum yemek yok yada paramiz yok demedi. Babam ( zamaninda 2 yil kadar bi kiz arkadasim olmustu da ) sevgilinin yanina gidiyorsun. Benden birer yemek yiyin diye ekstradan paralar sikistirirdi cebime ki bu durum annemi sinir ederdi( harcligimdan fazlasini yersem butcemi kontrol etmeyi ogrenemezmisim). Bayramlarda hep akrabalarimizi ziyaret edip, uzun el opme kuyruklari yasardik. Hatta ben kendimi bildim bileli salonda babamla ben gures tutarken annem bize meyve soyardi. Sonra ben terledim diye kosturup sirtima bez koyar, terim gecincede ertesin gun okula gidicegim icin banyoya sokardi ( tabi beni banyoya sokmak kolay is degildi kucukken ) Banyoya girmem icin kuveti doldurup oyun oynayarak banyo yapardik. Babam pek umursamada bir yerim kanasa annem dunya tabibler birligini harekete gecirir, sanki dizim siyrilmamista veba salgini baslamis gibi davranirdi. Atesli hastaliklar gecirdigimde annem hep yatagimin kenarina yer yatagi acip hep yanimda yatardi.

Simdi anliyorum daha aslinda ailem cok duzgundu. Neredeyse kusursuzdu bile diyebilirim. Cunku yapmalari gereken neyse onu yaptilar. Elbet verdikleri kararlarin olumsuz etkileri oldu. Ama bu olumsuzlari gormek demek yapilan pozitif seyleri gormezden gelip negatife odaklanmak olur. Eger bu hikayede bir sorunlu varsa o sorunlu sadece ve sadece benim. Boku aileme atarak uzun bir sure vicdanimi rahatlatmis olsamda, onlar kesinlikle mukemmeldi. Suan annem mutfakta hala bana cemkirmekte. Dun aksam eve gelseydin senin icin borek yapmistim ama sen gelmeyince hepsini baban yedi haliyle, diye soylenmekte. Belki haberleri yok ama onlari gercekten cok seviyorum, iyiki hayatimdalar ve iyi ki benim ailem olmuslar.

P.S. bu yaziyi yazmaya baslamama, annemin eve girdigimde odanda bi daha sigara icme diye terlik atmasi neden oldu o an bunu garipsesemde, yuzumde onemsendigimi bilmenin verdigi kucuk bi tebessum var :)

P.S. bu arada ablam hala nerde hic bi fikrim yok :D

7 Şubat 2012 Salı

RÜYA DA YUMURTA GÖRMEK


Herşey dün gece başladı benim kanks ve ben beyimin evinde haftalık dedikodu beyimin evini adam etme girişimleri kendi sorunlarımızı çözme terapisindeydik. Ben basşladım dökülmeye dedim işte biliyorum beyimle çok sorunluyuz ama benım annemle babamda mükemmel çift değil. yani annem başardıysa ben neden başaramıyım? Sonucta her gün babamın beynini XXXL dildoyla sikiyor ama halada seviyor.

Neyse uzun ve ilginç bir gecenin ardından yataklara girdik. Benim kanks şimsekten çok korkar hemde beyim yatakta uyurken akrobasinin sınırlarını zorlar. bu gece salonda yatıyım dedim. Aman allahım yok böyle bi rüya, her yer yumurta deli gibi yumurta yiyorum ama hepsi haşlanmış doymuyorum sürekli yiyorum falan. Mest oluyorum resmen :D

Sonra malum sabah alarmları, benim kanks bi yandan beyim bi yandan beni uyandırmaya çalışıyorlar. Ama her zaman ki gibi hüsranla bitiyor ve ben yatmaya devam edip ilk dersi kaçırıyorum. :S . Sonra arıyorum benim kanksı bak bakalım bu yumurta ne demekmiş valla çok merak ettim. Bu bi başlıyor yumurta rüyada başarı mutluluk evlilik demekmiş....

Öyle bi iç geçirdim ki dersin ortasında millet dönüp bi mal mısın dersteyiz bakışı attı bana :( zaten bugun kutuphanede de azarlandım o ayrı :( Ders zaten mal gibi ilerliyor bende başladım hayal kurmaya. Malum haftaya doğum günüm beyim bana süpriz yapsa önce bi baş başa yemeğe gitsek. Tabi suit up mode:on. Ardından kordonda çimlerde içsek, kumaş pantalonlarımızda çimen lekeleri olsa ama o lekelere bakıp sadece derin ve içten sarhoş kahkahları atsak. Sonra yanımıza gelen çiçek bacıdan bana gül alsa ama vermese önce bi teyzeye bak bakalım bi ikimizin falına dese. Çok romatik bi fal çıksa, teyze salaklık yapıp 2 çocuğunuz olcak dese bende yarılsam orda. Sonra senin kadar güzel degil ama diip bana gülü verse ama gülü uzatırkende suratın da hafif şımarık hafif muzur ama mahçup bi ifade olsa... Biralarımız bittiği için gidip efes fıçı alsa dibini görmeyen kıçını görsün dese ve ben bi dikişte içerken agzıma bi alyans gelse ben oha bu ne falan diye öksürürken önümde diz çökse benimle evlenir misin dese... bende o an kimseyi umursamadan onun üstüne atlsam ve çimlerde öpüşşek. ve sonraa...


Hikayemizin son hali yukarıdaki resim gibi olsa... Cunda da bi rum evinde...

P.S böyle bi hikaye o kadar imkansız ki zaten beyim benim elimi kordon da tutsa cıngar çıkartırım mal mısın sen böyle şeylere sinir oldugumu bilmio musun ya biri görürse... diye ama yinede istiyorum ilk oyun bozan ben olcak olsam bile istiyorum işte :(

6 Şubat 2012 Pazartesi

HASTASIYIZ AİLECEK DİNLİYORUZ :D




LMFAO - Sexy and I Know It

When I walk on by, girls be looking like damn he fly
I pimp to the beat, walking down the street in my new lafreak, yeah
This is how I roll, animal print, pants out control,
It's RedFoo with the big afro
And like Bruce Lee I've got the claw

Girl look at that body (x3)
I work out
Girl look at that body (x3)
I work out

When I walk in the spot, this is what I see
Everybody stops and they staring at me
I got passion in my pants and I ain't afraid to show it

I'm sexy and I know it (x2)

When I'm at the mall, security just can't fight 'em off
When I'm at the beach, I'm in a speedo trying to tan my cheeks
This is how I roll, come on ladies it's time to go
We headed to the bar, baby don't be nervous
No shoes, no shirt, and I still get service

Beyimin tercihinden sonra buda benim tercihim hastasıyım bu sarkının resmen 2 gündüraralıksız dinliyorum vee son olarak 

İ'M SEXY AND İ KNOW İT :D

5 Şubat 2012 Pazar

-MIM-LENMEK GUZELDIR

Tam da bi mim okurken içimden bir ses ne kadar eziksin daha kimse sana mim bile göndermemiş diye düşünürken yazının sonunda adımı görünce götüm tavan yaptı kendi çapında :). Walla çok mutlu oldum o yüzden öncelikle bu olayı yaratan ogaybende ye ve ardından bana gonderen chalchene ye teşekkürü borç bilirim. Allah razı olsun valla şuan gokte dolaşan ıkı grup bulutu popomun sağ ve sol lobu olarak görmemi sağladılar :) Gelelim kurallara;

1. MİM'i görünce ne düşündüğünü yaz.
2. Cevaplarken hangi mode'da olduğunu yaz.
3. Oyuncular yerli olsun.
4. Canın isterse dizilerin adını ve konusunu da yaz.
5. İkisiyle öpüş biriyle seviş.
6. Başka birine de sevişmelik bir oyuncu hediye et.
7. MİM'i paslayana teşekkür et.
8. MİM'i 3 blogger'a yolla.
9. Bu oyuncular bizim takımdan değil diye belirt.



Ben Beyim ve Kanks hikaye yazmaca mode: ON
Abi bi düzgün yazın şunu hasta etmeyin beni mode:ON
Yanımda beyimle, oynatacak adam seçerken dayak yer miyim? mode: ON
Hayal gücü ile götümden sıkma arasında gidip gelme ve bu sürtünmeden zevk alma mode: ON


                                         BENIM TERCIHIM: ŞAHİN IRMAK (BKM OYUNCUSU)



DİZİNİN ADI: COCUKTUK


DİZİNİN TÜRÜ: ROMANTİK-KOMEDİ


DİZİNİN KONUSU: Ben ve şahinceğizim aynı lisede okumaktayız. Ben lise 1 iken o lise sondur. Tam bir gençlik dizisidir. Bol eğlenceli ama romantıktır. Dizi boyunca ben ve şahinceğizim hep birbirimizi sevsekte asla sevgili olamayız. Dizinin finalinde tüm şartlar olgunlaşır ve öpüşürüz göktende 3 elma düşer :D





                      KANKSIN TERCIHI:MEHMET GÜNSUR (MUHTEŞEM YÜZYIL)


            


DİZİNİN ADI: SİKİMSONİK


DİZİNİN TÜRÜ: Bilim kurgu


DİZİNİN KONUSU: Dizinin başlarında,yıl 2012 ve Dünya'nın sonu gelmektedir. Mehmet Günsur, müstakbel dizinin ana kahramını (tabikide benimle beraber) Dünya'nın sonu geleceğini anlayınca beni alıp yeni bir gezegene doğru yola çıkmak için hazırlık yapmaya başlamaktadır.Ancak insanlığın soyunun devamı için ürememiz gerekmektedir ve bunun için çalışmalar son hızıyla devam eder :D dizi, bu sırada kahramanlarımızın başından geçen olayları konu alır.


     BEYİM'İN TERCİHİ: CANSEL ELCİN (HATIRLA SEVGİLİ)



DİZİNİN ADI: Son GAY

DİZİNİN TÜRÜ: Korku, Gerilim, Drama (IMGB Puanı: 7,8)

DİZİNİN KONUSU: Yıl 2154 ve dünyayı kasıp kavuran bir hetero virusu hakimdir. Bu virusun bulaştığı bütün eşcinseller amansız bir şekilde maçolaşmaya başlamaktadır. Bu salgına yakalanmamanın tek yolu olabildiğince uzaklara göç etmektir. Gün geçtikçe sayısı azalan eşcinseller yolculuklarını tamamlayabilmek için çetin şartlara rağmen her şeyi göze almış bir şekilde ilerlemektedirler ve kahramanlarımız bu yolculuk esnasında tanışırlar. Dizinin ilerleyen bölümlerinde eşcinsel sadece iki kahramanımız kaldıklarını fark ederler ve varış noktalarını tamamlamalarına çok az almışken Cansel Elçin'de amansız viruse yakalanır. Gelişmeler konusunda hala kesin bir karara varılamadığı için dizi süresiz araya girmiştir. 

Gelelim göndericeğim şahsiyete: nıhahahahah...
 musa uzunlar blogta tanıstıgım komık ınsan 1kuku2pipi ye ithaf ediyorum :D

kalan gönderme haklarımıda günlükayracı ve yeşilgay e kullanıyorum sanırsam gerekli tüm öğeleri tamamlamışımdır umarım.

P.S. 2. diziyi kanksım 3. diziyide beyim yazmıştır üstlerinde en ufak bir degişiklik bile yapılmamıştır ıkısınıde tenk yuuu

UYARI: Yukarıda adı geçen oyuncuların cinsel yönelimleri bilinmediği gibi ne beni ne de başkasını alakadar etmez. Burada adlarının geçmiş olması onların Cinsel Yönelimlerinin eşcinsellik olduğu anlamına da gelmez.(Yazar burada üşenip kopyala yapıştır yapmıştır.)

3 Şubat 2012 Cuma

KARA KAR (okurken ruhunuz kararabilir:S )


Dun yagan kar aslinda o kadar da beyaz, o kadar da masum degildi. Tum aglamalarim, miziklanmalarim sonunda benim kanks isini erken birakip atlamis gelmis. Telefon geldi ben asagidayim kar toplarimi hazirladim diye. Hemen kosa kosa asagi indim. Basladik kanksla kar topu oynamaya ama yok boyle bi oynayis. Resmen olduresiye oynadik. Oyunun sonlarina dogru onun cantasindan, benim ceplerimden bi ton kar ayikladik.

Sonra bir telefon beyim ariyor. Nerde oldugumu soruyor. Asagida kanksla kar topu oynuyorum diyorum. Haa tamam diip kapatiyor. 5 dakka olmadan yanimizda bitiveriyor. Birden icimi mutluluk kapliyor. Vay be diyorum iste budur. Tamam nerdeyse tum karlar eridi ama sirf benim icin kalan sulu, camurlu karciklarla oyun oynamaya calisiyoruz. Olay budur derken beyime ilk kartopunu atiyorum. Isabet bu ya tam kulagindan. Inliyor sizliyor sonra oyle bir bakis atiyor ki bana sictin olum sen gibi ama nedense o bakista eglenceden cok intikam goruyorum sanki nefret gibi siyah bi bakis. O bakisi analiz etmeye calisirken beyim kosuyor kar topu alip hepimizi tum gucuyle vurmaya basliyor. Egleniyor gibide gozukuyor. Bunu farkedince bende cok aldiris etmiyorum oyun hirsidir diip geciyorum.

Uzunca, ellerimiz nerdeyse morarana kadar oynuyoruz. Eve gecme karari aliyoruz soguktan. Eve girer girmez annemin garip bakisi uzerine hatirliyorum ki evde balik yemi bitmisti. Bende beyime gelirken almasini soylemistim. Bunun yaninda hangi yemden istedigimi de uzun ve ayrintili bir sekilde anlatmistim. Ama o yine alakasiz bir yem almis gelmis. Buna sinirlenip basliyorum bagirmaya. Offf bi isi yapsan sasarim sana bundan mi al dedim offf ya diye cemkirirken beyim al bende sana hediye aldim diye onume bi paket veriyor. ( belirtmeden edemicem hic romantik bir an degildi. Bildigin ruhsuz bi sekilde verilen bi hediyeydi. )

Bende zaten sinirliydim bide ustune aldigim bu ruhsuz hediyeyi acinca kucuk bir kure icinde kardanadam iste karlar falan var salak sapildak bisi. Tamam anliyorum boyle salak seylere anlam yukleyerek ozel kilmaya bende bayilirim. Ama beyimle aramizda bag o an oylesine garip bi sekilde koptu ki ne anlam ne hediye ne deger... Hepsi ucup gitti. Tarif edemedigim bi yara aldik ikimizde. Olaylari basit gulucuklerle ikimizde ortbas etmeye calissakta gozlerimizden cok belliydi durum ama ustune gitmedik. Zaten bi kac arkadasla buluscaktik tadimiz kacmasin diye konu orda havada kaldi.

Iyice kurulandiktan sonra yola koyulduk ve arkadaslarin yanina geldik. Espiriler eglenmeler hersey guzel. Herken birbirine laf satasiyor ama kimse alinmazken beyim benim icin gecenin cumlesini kurdu. '' BENIM UZERIMDEN PRIM YAPMA ''. Ortam bi an sustu. Durdum gozlerine baktim. Sanki sevdigim adam degil de yeni tanistigim ama ortamda birbirimize gicik gittimiz biri vardi sanki karsimda. Soguk, uzak, gergin...

Olayin usutne gitmedim ama aramiza bir duvar oruldugunu farkettim. Beraberdik ama uzaktikta. Dokunmak sirnasmak istemiyordum ama uzaklasmasinida istemiyordum. Eve geldigimizde hemen yataklari hazirladik. Gunun yorgunlugu ve asiri usumemin ustune oyle bir uyku coktu ki daha yastiga kafami koymadan bile uyuyabilirdim ki... Beyim yalniz kalmamizdan istifade aramizda olan soguklugu konusmak istedi. Ama cok yanlis bir yolla. Beni seviyor musun? la basladi ki bence iki sevgili arasinda kavga aninda soylenicek en salakca cumledir. Ardindan imali sozler, sucluyum ama sende suclusun cumleleri vb... Inanin bunlari hele ki hic konusmak istemediginiz, daha sinirinizin yatismadigi bir anda hele ki uykunuzda varken cekmek gercekten cok zor. Her ne kadar sinirden kuplere binsemde biliyorum ki ben agzimi actigim zaman isler cok daha buyuyor ve kirici bir hal aliyor. Ama ben sustukca beyim devam ediyor, ajitasyonlarin orani daha da siddetleniyor. En sonunda sinirime hakim olamayip uyuyabilir miyiz diyorum kalpler kiriliyor.

Aldigimiz yaralara ragmen onu seviyorum. Ama en azindan acilan yaralarin iyilesmesi gerektigini ve yaranin iyilesmesi icin merhem falan surulmesi gerektigini daha cok oynamamak gerektigini umarim bi gun anlar.

2 Şubat 2012 Perşembe

KARDAN COCUK


Uzun bir aradan sonra izmire ilk defa yerde tutucak sekilde kar yagdi bugun. Gercek izmirliler kendilerini hemen belli etti :D Yolda salak bir gulumsemeyle yuruyen, arkadasiyla kar topu oynayan, 2cmlik karla kardan adam yapmaya calisan kimi gorduyseniz bilin ki izmirlidir. Tabi bunun yaninda birde hic mi kar gormediniz, kartopu oyununa agresiflikle bakan salak tiplerde var ki bunlarda hep izmir disindandir. Izmir icin kar cok cok buyuk bir olaydir. Varyanttan cikarkan yol kenarinda fotolar cekip sen kahkaha atan insanlar doludur.

Tabi bu kosullari guler bir yuzle izlerken bir ben var benden iceri. Sabah duraga yururken tum kar satasmalarima ragmen tepki gostermeyen, attigim kar topuna offleyerek tepki veren bir sevgili, diger yandan en yakin arkadasim bi suru foto cekildim kardan adam yaptik diye foto gondermesi ama isinde gucunde olmasi...

Banane yaaaaa... Bende kar topu oynamak istiyorum diyerek aileme kossamda annemin tepkisi: kuzenlerini (6 yasindalar) daha yeni oynattim cikamam simdi demesi artik moralimi 0 dan eksi duzeylere indirdi artik. Sadece pencerenin kenarinda oturup disarda oyun oynayan cocuklari izliyorum bir yandan da kahvemi icip bu blogu yaziyorum. Ayrica yapmam gereken bi suru is var. Sanirsam kendimi cok cok yalniz hissediyorum suan. Kartopu oynucagim kimse yok. Izmire son kar yagdiginda il capinda milli egitimin sinavi vardi yine arkadaslarimla oynayamamistim  YA SUAN COK SINIRLIYIM COK YALNIZIM YAAA ASIRI SINIRIM BOZUK :S


Sanirsam biraz daha sinirlenirsem tum komplekslerimi konsantre edip tum sinirimle disardaki veletleri, kartoplarinin icine tas koyarak tam kulak deliklerinden vurucam. Kardan adamlara ucan tekme atip, yere dustugumde kar melegi olayina girisicem. Suratima bakan tiplere de ne var be benim arkadasim yok karda oynucak tek basima egleniyorum zoruna mi gitti diyip girisicem. Eve cikarken butun poste kar doldurup evin icinde benle kar topu oynamayan herkesin sirtina ( yani kazagindan iceri) tek tek kar topu aticam. NIHAHAHAHAHA SANIRSAM SUAN KAFAYI SIYIRDIGIM AN :D



HERSEYIN SONUNDA ELIMDE OLAN SADECE BU KAR TOPU VE BIR FINCAN KAHVE ...